Kış Gezisi | Vietnam – Hanoi | 2. Gün

kg_vietnam_hanoi_gun2_03İkinci gün kahvaltıdan sonra Hanoi sokaklarına vurduk kendimizi. Çıkmadan önce kısa bir araştırma yapıp, yakınlarda bulunan Hoàn Kiếm gölü ve Lenin Parkı’nı gözümüze kestirip, yanımıza da hostelde verdikleri haritayı alıp pek da fazla plan yapmadan çıktık yola, yürümeye başladık. Önce hemen yakınlarda kurulan bir pazarın içinde bulduk kendimizi. “Gün uzun olacak meyve mi alsak acaba? Bulunsun..” falan diye düşünürken, Hüsrev’in “Şu teyze çok tatlı lan fotoğrafını çeksene” dediği teyzeden elma almak zorunda kaldık :) Sonradan çok kazıklanmadığımızı anlasak da 3-4 elmaya, sırf “hayır” diyemediğimiz için 2.5 dolar civarı para vermek o an için zor gelmişti.

Sonrasında ara sokaklardan Lenin Parkı’na doğru giderken, daha önceden de duyduğumuz, içinden tren geçen dar sokakları gördük. Gerçekten de ilk izlenim “Yok lan geçmez o tren ordan. Kullanılmıyordur o raylar kesin.” olsa da sonradan Youtube’de aratınca görebildik o trenlerin o raylardan nasıl geçtiğini. Resmen binanın kapısından çıkıp, ilk adımınızda trenin altında kalma şansınız var eğer o binaların birinde yaşıyorsanız.

kg_vietnam_hanoi_gun2_13

Lenin Parkı’na vardığımızda, görece büyük bir Lenin heykeli karşıladı bizi. Heykel dışında bir de, sanıyorum Komünist Parti Kongresi için özellikle yeniden düzenlenmiş, çiçekler vs. vardı ki genel havasıyla parktan çok bir meydanı andırıyordu. Parkın hemen karşısındaki, Hanoi Bayrak Kulesi ve Askeri Müzeyi de gezdikten sonra Hoàn Kiếm gölüne doğru yola çıktık. (Fotoğrafları en aşağıda bulabilirsiniz.)

kg_vietnam_hanoi_gun2_44Elimizdeki hostelden aldığımız haritada, Hoàn Kiếm gölündeki su kuklalarından bahsetse de gittiğimizde pek bir şey göremedik kuklalara dair. Sonradan araştırdım ki zaten pek de bir esprisi yokmuş aslında gösterinin :) Gölün etrafında turlayıp sonra yakınlarında yemek yemeye karar verdik. Sonrasında göl etrafında yürürken tesadüfen gördüğümüz, hemen göl kenarında bir bankta oturmuş, bambudan biblo yapan abiyi izlemeye koyulduk. Sağda solda gördüğümüz Hanoi magnetlerine ya da kartpostallarına kıyasla daha güzel bir hatıra olur diye düşünerek birer tane almaya karar verdik. Bu esnada da abiyle biraz sohbet etme şansımız oldu. Bir süredir sadece bu işi yaparak geçiniyormuş. Yaptığı işten keyif aldığı da düşününce, bir el işi yapabiliyor olsak, burada bu şekilde yaşarmışız mesela diye düşünmeden edemedik. Özellikle seyahat ederken, bir zanaat ya da atıyorum bir müzik aleti çalabiliyor olmak bile büyük avantaj. Genel olarak ise “Az kazanayım ama keyif alayım şu hayattan” kafası genelde güzel sonuçlara, yaratıcı işlere yol açıyor sanıyorum.

Bambucu Abi’nin videosunu da şuraya iliştireyim.

Gündüz faslını az çok bitirdikten sonra gün içinde haberleştiğimiz, Hüsrev’in dil okulundan arkadaşı Trang ile buluşacaktık. Buluşma noktasına gittiğimizde, 5 hatun ve 3 motor bizi bekliyordu. Ufak bir sohbetin ardından, kafamızda kasklarla, motorların arkasında, bir önceki gün bizi dehşete düşüren Hanoi trafiği içinde yol alıyorduk bile. İlk bir kaç dakika stresli geçse de sonrasında koyverip, motor yolculuğunun tadını çıkardık :) Önce yemek yemek için vejetaryen restoranlar zinciri Loving Hut’ın bir şubesine gittik. Sonrasında ise yine motorlarla şehrin diğer ucundaki bir göl kenarına dondurma yemeye gittik. Şehri neredeyse bir uçtan bir uca motorla gezdik sanıyorum ki bizim için güzel bir deneyim oldu.

kg_vietnam_hanoi_gun2_50

Trang, arkadaşları ve motorlarla birlikte fotoğraf çektirip, vedalaştıktan sonra hostelin olduğu muhite doğru yol aldık.

Hostele gittiğimizde saatin o kadar da geç olmadığını fark edip bira içmek üzere terasa çıktık. Hostelde kalıyor olmanın en güzel yanlarından birisi hiç beklemediğiniz anlarda ya da planınız bile olmasa dahi yeni insanlarla tanışabiliyor olmanız. Biz de teras, bira falan derken birden 3-5 kişilik bir grupla birlikte bir barda balon içerken bulduk kendimizi :) Balonlar Vietnam’da pek meşhur burada. Bir çok mekanda gördük. İlk geldiğimiz gün hostelin barında da görüp merak ettiğimizde, gülme gazı olduğunu söylemişlerdi. Gece en son gittiğimiz barda  da karşımıza çıkınca deneyelim bari dedik ki pek de bir esprisi yoktu sanıyorum. Biralar yaklaşık bir dolar civarı iken balonlar iki dolar civarı bu arada ve içine sadece hava basıyor olsalar da kimsenin fark edeceğini zannetmiyorum :)

Bardan çıkıp, hostele doğru giderken gördüğümüz elleri arkasında volta atan komutanlar, ikinci günün de sonuna geldiğimizin işaretiydi sanıyorum.

Yorumlar

Yorumlar