Kulübü üçüncü ziyaretimde (13 Mart) Lee Sanghun vardı yine, pazartesileri hep oradaymış. Gelmiş geçmiş en güçlü kadın oyuncu olarak gösterilen Rui Naiwei (9 dan pro) de çalışmaya gelmiş, küçük odalardan birine kapanmıştı tüm gün tek başına. Bir amcayla oynadık ilk olarak, yarım saat ana süre, 1×40 saniye byo-yomi ile. Kulüpte ilk kez saatle oynamış oldum, saatsiz oynuyor insanlar genelde. En az iki saat sürmüştür oyun. Oyun sonuna geldiğimizde oyun çok yakındı ve çok fazla esir var diye tahtayı tam sayamıyordum. Son ko’yu bir tehdit fark ile amca kazandı. Meğersem o ko kazananı belirleyen ko imiş, yarım puanla kaybettim. Hoca geldi yorumladı hemen maçımızı.
Sonra salona geçtim, geçen snapback’i görmeyip yenildiğim genç çocuk biraz dinlen de oynayalım dedi, tamam dedim. O ara diğer odalardaki panolara, lig tablosuna falan bakarken amcanın teki ben senden zayıfım ama gel oynayalım dedi, reddedemedim hâliyle. Mekândaki tek yabancı ben olunca, özellikle amcalar benle oynamak istiyor sürekli :) Az evvel yarım puanla kaybettiğim amcadan iki handikap alıyormuş bu amca, benden de iki handikap aldı. Bence iki handikap az oldu ama, epey rahat kazandım zira. Oyunu da yorumlatmadık zaten.
Sonra çocukla oynayalım diye tekrar salona geçtim, problem çözüyordu o ara. Kahve yapıp geleyim de oynayalım dedim. O ara yanda oturan başka bir amca benim seviyemi falan sordu bu çocuğa. Çocuk sizden iyi oynuyor diyince, “nerden biliyon” gibi bir şeyler söyledi, oynadım da ordan biliyorum dedi çocuk da. Lee Sanghun da amcayı gösterip gel oyna yaptı bana. Nigiri yapıp oynadık, amca benden bir taş falan zayıfmış bence. Çok zorlanmadan kazandım, sonra hoca oyunu biraz yorumladı. Burdaki prolar ne zaman oyunlarımı yorumlasa, “bilmediğim ne kadar çok şey var ya” diyorum kendi kendime.