Geçen yazıda “Hayal Gücü” üzerine olan dersimiz hakkında yazmıştım. Dersler o şekilde geçmeye devam ederse ben de düzenli olarak yazarım diyordum ama tembellikten/vakitsizlikten iki hafta önceki dersi şimdi yazabiliyorum ancak. İki hafta önceki dersimiz, dönem boyunca işleyeceğimiz 14 erdem içerisinden Yaratıclık (Özgünlük) üzerine idi.
Bir önceki hafta ile benzer şekilde işlediğimiz derste, öncelikle okumakla sorumlu olduğumuz kitap üzerine tartıştık. Sonrasında yaratıcılığın anlam ve öneminden bahsedip, eğitimdeki önemine değindik. Hocanın yaratıcılık temalı, go ile ilgili hazırlamış olduğu hikayeyi okuduktan sonra go ve yaratıclık/özgünlük arasındaki ilişkiye dair fikir alışverişinde bulunduk.
Daha sonra, dersin en eğlenceli bölümü olan aktivite kısmına geçtik. Hoca yine 9 farklı pratik uygulama hazırlamıştı yaratıcılık (özgünlük) üzerine. Önceki derste uygulamaların uzunluğundan dolayı 4’ünü tamamlayabilmiştik ama bu kez 7’sini yapabildik.
İlki, ünlü profesyonel oyuncuların lakapları üzerine idi. Takemiya’nın “Kozmos” tarzı, Kobayashi’nin “Metro Baduk” (3. satır ağırlıklı alçak oyun tarzından dolayı metro demişler), Kato’nun “Dragon Killer”, Lin Hai Feng’in “İki belli” (Tam kaybetti diye düşünürken bir şekilde kazanabildiği için “yıkılması zor” babında “iki belli” demişler) gibi birçok oyuncuya dair lakapları konuşup, lakabı olmayan oyunculara ya da birbirimizin oyun tarzı ile ilgili birbirimize özgün birer go lakabı üretmeye çalıştık.
İkincisi, “kafana göre go oynama” idi. Önce sıradışı açılışlar yapan profesyonel oyun örneklerini inceledik. Sıradışı açılışların çoğunda Mok Jinseok (9p)’un imzası vardı bu arada (: Daha sonra hoca bizi 3’erli iki gruba ayırdı ve özgün bir açılış üretmemizi istedi.
Üçüncüsü, “joseki hamlesi değiştirme” idi. Çevre taşların konumuna göre josekilerin standart hamlelerini değiştirmenin daha iyi olabileceği durumlar üzerine konuştuk. Hoca da birkaç örnek verdi sonrasında.
Dördüncüsü, “ölüm-yaşam problemi yaratma” idi. Daha önce gördüğümüz problemleri hatırlayıp sormak görece kolay ama yeni bir ölüm-yaşam problemi yaratmak baya zormuş, onu görmüş olduk (: Epey uğraştıktan sonra, özellikle pro öğrencilerin yardımlarıyla yeni bir problem oluşturabildik.
Beşincisi, “joseki üretme” idi. İkinci aktivitede ürettiğimiz özgün açılışlardaki tuhaf köşe hamleleri üzerine bir joseki ürettik bu aktivitede de.
Altıncısı, “yeni bir kural bulma” idi. Biz Batı’da farklı farklı eğlenceli kurallar ile oynadığımızı söyleyince hoca merak etti neler olduğunu. Sonrasında ben “tombala go”yu anlattım ve 3’erli iki takım olarak tombala go oynadık bir süre (:
Yedincisi ve sonuncusu ise “go deyişi üretme” oldu. “Hanede ölüm vardır”, “rakibin iyi hamlesi benim iyi hamlemdir” gibi klasik go deyişlerinden bahsedip özgün birer deyiş ürettik sonrasında. “Kazandığın oyunda da öğrenilecek bir şey (alınacak ders) vardır.” gibi bir şey yazdım ben mesela. Bu aktiviteden sonra da dersi sonlandırdık.
