KPMC 2. Gün ve Baduk Stars Etkinliği

Birinci gün yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

İkinci günün en kötü tarafı Özgür’le birlikte erken kalkmak zorunda olmamızdı sanırım. Kaldığımız otel ve maçların oynandığı KBA arası otobüsle yaklaşık olarak yarım saat sürüyordu ve organizasyonun ayarladığı otobüse yetişmek zorundaydık. KBA’ya geldiğimizde Özgür ikinci günün ilk maçını Danimarka temsilcisi Thomas Heshe ile yaparken biz de Hüsrev’le bir şeyler yemek hem de biraz yürümek için etrafı dolaşmaya başladık. Sabahın kör vaktinde kahvaltı yapabileceğimiz açık bir cafe bulamayınca ilk bulduğumuz Paris Baguette’ten(ki Seoul’de neredeyse adım başı bir tane var.) bir şeyler aldık. Sonrasında da bir süpermarketten içecek bir şeyler aldıktan sonra yakınlarda bulduğumuz bir tren/metro çıkışının merdivenlerinde kahvaltımızı yaptık. Aldığımız sarımsaklı ekmek ve peynirli ekmek benim gözlerimi yaşartacak şekilde güzeldi ki Kore’de bizim kahvaltı anlayışımıza uygun tuzlu şeyler bulmak ya da bulup aldığınızı beğenmek çok kolay bir iş değil. Üstüne bir de tesadüfen görüp aldığımız kavunlu süt iyi çıkınca o sırada bizden mutlusu yoktu sanırım. Kavun hastası Hüsrev için durum daha da güzel olsak gerek :)

Kahvaltı’dan sonra tekrar turnuva salonuna dönüp maçları izlemeye koyulduk. Özgür bu turda kazanıp, sonraki turda kaybetsem son turu alır 6’da 4 yaparım diye planlar yaparken hiç beklemediğimiz şekilde oyun sonunda yaptığı bir hatayla kaybetti Danimarka temsilcisine. Sanıyorum Özgür’ün unutmayacağı maçlardan birisi olacak Danimarka maçı. Bu arada birinci masada Kore – Chinese Taipei(yani Tayvan), ikinci masada ise Çin – Rusya maçları vardı. Bu arada Chinese Taipei ve Tayvan ikili kullanımıyla ilgili şöyle bir dipnotu da düşeyim burada bulunsun.

Öğle yemeğinden sonra genel olarak 2. maç da benzer şekilde geçti. Özgür, Romanya temsilcisi Mihai Valentin Serban(5d)’a karşı kazandı. Ben ortalıkta dolaşıp fotoğraf çekip maç izliyordum ki bir ara Hüsrev ve Kew’i prolarla muhabbet ederken görüp yanlarına gittim. Baktım ki geldiklerinden beri şikayet ettikleri Korece ödevlerini prolara yaptırıyorlar. Turnuvanın baş hakemi Seo Bong-soo(9p)’nun ismi bir önceki yazının fotoğraflarında geçmişti. Turnuvada sıkça gördüğümüz ve yine turnuvada hakem olan, aynı zamanda da Creative Life and Death serisinin yazarı ve The Profound and Mysterious serilerinin çevirmeni olan  Cho Hye-yeon(9p) korece ödevlere yardım eden diğer profesyonel oyuncuydu. O kadar yabancı oyuncunun arasında birkaç yabancının Korece çalışıyor olması ister istemez dikkat çekiyor tabii ki. Bizim Kore’de yaşadığımızı ve Baduk bölümünde okuduğumuzu/okuyacağımızı duyan bir çok Koreli fazlasıyla şaşırıyor zaten.

Bu arada hazır lafı geçmişken The Profound and Mysterious kitabından da biraz bahsedeyim. Biz her ne kadar ismini çok fazla duymamış olsak da oldukça meşhur bir kitap aslında ve Cho Hye-yeon bu kitabı çevirerek oldukça büyük bir iş yapmış çünkü kitabın orjinali çince ve bu kitap 1347 ve 1349 yılları arasında Yan Defu(嚴德甫) ve Yan Tianzhang(晏天章) tarafından yazılmış. Yüzyıllar önce yazılmış bu kitabın hala bu kadar meşhur olması ayrı bir güzellik tabii.

3. turda Özgür, Hüsrev ve benim için ilginç bir rakiple eşleşti. Baduk Movies sitesini 2013 yılından hatırlayan go oyuncuları olabilir. 2012 yılı Alpar Kılınç turnuvasında Hüsrev ile benim son turda oynadığımız final maçını yaklaşık 2 ay sonra Baduk Movies “Go around the world: Turkey” bölümü altında yorumlamıştı. İşte orada o yorumları yapanlardan biri ve aynı zamanda sitenin de kurucusu olan Kim Ouweleen, Özgür’ün son turdaki rakibiydi. Bizim maça yaptıkları yorumlar genel olarak “siyah burada kötü oynamış ama beyaz da kötü cevap verdiği için sonradan iyi bir hamleye dönüşmüş” ya da “beyaz burada overplay yapmış fakat siyah korktuğu (chicken out) için pasif cevap vermiş” şeklinde olduğu için bizi biraz utandırmıştı :) Sağolsun Özgür gerekli cevabı tahtada verdi kendisine.

Tüm maçlar bittiğinde Özgür 6’da 4 yapmıştı ki fazlasıyla iyi bir sonuçtu bizim için. Ödül töreninde sıralamalar açıklandığında ise Özgür genel sıralamada 14. Avrupalı oyuncular arasında da 4. olmuştu ki bunun için iki defa ödül aldı :) Bizim için iyi ve dolu dolu geçen bir günün ardından yine KPMC ekibiyle birlikte yemek yedik ve sonrasında da nihayet bir önceki gün niyetlendiğimiz fakat yorgunluktan gitmeye cesaret edemediğimiz Hongdae’ye gidebildik.

kpmc_sonuc

Özgür KPMC etkinliği olan Seoul Tower(Namsan Tower olarak da geçiyor) gezisine katılmak zorunda olduğu için bizimle birlikte gelemedi fakat Sungsik Kim(İstanbul ziyaretinden belki hatırlayanlar olur.) ve Eddy KPMC’den sona bize katıldı. Aynı zamanda benim kampüsten arkadaşların da gecenin ilerleyen saatlerinde bize katılmasıyla baya bi kalabalık olduk. Önce sakin sessiz bir yere gittik ve bir kaç bira içip muhabbet ettik. Sonrasında Hongdae Area’da iyi gece kulüplerinden biri olarak bilinen Gogo’s 1 ve Gogo’s 2 ye gittik.

Sonrasında sabaha karşı kafası iyi olanları eve gönderdikten sonra topokki yemeye gittik. Sungsik Kim ertesi gün Baduk Stars etkinliğinde görevli olduğu için yemekten hemen sonra -sanki zaten sabaha kadar bizimle kalmamış gibi- bizden ayrıldı. Biz de Eddy, Hüsrev, ben ve Kew etkinliğe katılana kadar 3-4 saati jjimjilbang‘da geçirmeye karar verdik. Jjimjilbang bizim hamamlara karşılık geliyor sanırım fakat buradakilerin bir farkı sabaha kadar açık olması ve hamam faslı bittikten sonra gidip uyuyabileceğiniz yerler olması. Bizdeki hamamlardan bir farkı da peştemal diye bir kavramın olmaması :) Kore’de gece belirli bir saatten sonra dışarda kaldıysanız ucuz konaklama ihtimallerinin başında yer alıyor. Normalde fiyatı 15.000 won civarındaymış bizim gittiğimiz yerin fakat biz sabah 06.00’dan sonra gittiğimiz için 9.000 won verdik ve bizim için yeterince ucuz bir fiyattı.

Hüsrev’in zaten kafası iyiydi, Kew de yeterince yorgun ve sarhoştu sanıyorum ki hamam faslını es geçerek direk uyumaya gittiler. Ben de yaklaşık yarım saat sonra uyumaya gitmek için aşağı iniyordum ki aşağıda gördüğüm manzaraya biraz şaşırdım. Normalde hamam kısımları kadın erkek ayrı olarak hizmet veriyor tahmin edeceğiniz üzere fakat uyunan kısımlarda böyle bir ayrım yokmuş. Hiç beklemediğim bir anda karşımda hatunları görünce biraz şaşırdım tabii. Uyurken aslında mat ve yastık bulabiliyor olmanız lazım fakat biz geç gittiğimiz için bir çoğu doluydu. Kendime bir yastık bulup yerde uyudum ve garip bir şekilde (kafam iyi olduğundan olsa gerek) düşündüğümden daha rahattı.

Sabah kalktıktan sonra etrafta hatunların olmasına bir kere daha şaşırdıktan sonra(ben bir önceki şaşırmamı çok sonra hatırladım.) gidip eşyalarımızı aldık ve daha önceden gitmeyi planladığımız Baduk Stars etkinliğine doğru yola koyulduk. Etkinlik, çok büyük bir King Sejong heykelinin de bulunduğu Gwanghwamun Square‘de yapılacaktı ve aslında Seoul’s Street Without Cars Festival’inin bir alt etkinliğiydi. Bu etkinlik kapsamında aynı zamanda Japonya’nın elinde bulundurduğu aynı anda 1004 kişinin simultane oyun oynaması Guiness Rekoru da kırılmaya çalışılacaktı fakat etkinliğe katılan herkesin oyun oynamak istememesi sebebiyle bu rekor kırılamamış.

imzaDSCF000500

Biz etkinlik alanına gittiğimizde simultane oyunlar neredeyse bitmişti ve imza alma sırasında onlarca insan bekliyordu. Hiç zaman kaybetmeden sıraya girip beklemeye başladık. Sıradayken fark ettik ki herkesin elinde go takımı var. Sonradan öğrendik meğer simultane oyunların oynandığı go takımlarını alabiliyormuşuz. Hemen gidip kendimize birer takım alıp imza için beklemeye devam ettik.

 

Lee Sedol ve Lee Chang-Ho’dan imzaları alıp fotoğrafları da çektikten sonra ortalıkta dolaşıp insanlarla muhabbet edip go oynadık. Baduk Tv yöneticilerinden biriyle tanışmamız ve oyun oynamamız, üstüne Daniela’dan bir sonraki hafta için go oynamalı temple stay etkinliği olduğunu öğrenmemiz günün iyi haberleri ve olaylarıydı. Akşama doğru ise artık yorunluktan bitap düşmüş halde olaysızca dağıldık.

Yorumlar

Yorumlar

Bir düşünce üzerine “KPMC 2. Gün ve Baduk Stars Etkinliği

  1. Geri İzleme: Hongdae Playground [Tapınak Kalması - 1] | Taşlı Yol