11 Kasım’daki dersimizde, dönem boyunca işleyeceğimiz 14 erdemden 9.’su olan İş Birliği’ne (Dayanışma) değindik.
Hoca, iş birliğinin anlam ve öneminden bahsetti önce. Dersin amacına değinip, erdeme dair go ile ilişkili birkaç örnek sıraladıktan sonra, çocukların okul saati sonrası eğitimi üzerine olan kitabımızdan okuduğumuz bölümleri tartıştık. Daha sonra, Kore’nin kazandığı bir takım turnuvasının final maçı olan Kore-Çin maçını anlatan yazıyı okuyup, yazı üzerine tartıştık. Söz konusu takım turnuvası, sıradan takım turnuvalarından farklı olarak, 3’er kişilik takımların, oynayacakları hamlelere kendi içlerinde tartışıp karar verdikleri bir turnuva imiş. Televizyonda da canlı olarak yayınlanan final mücadelesinde, izleyiciler oyuncuların her hamlede kendi aralarında neler tartıştıklarını görebiliyormuş. Okuduğumuz yazı da, tarzları birbirinden farklı olan 3 Koreli oyuncunun (Park Junghwan (9p), Choi Cheolhan (9p) ve Kang Dongyun (9p)), iş birliği ile her hamlede güçlerini birleştirerek galibiyete nasıl ulaştıklarına dair bir yazı idi.
İlk aktivite eşli go idi. Hoca iş birliği ile ilişkili birçok maç türünden bahsetti (takım maçlarının değişik varyasyonları) ama o gün derste sadece 4 kişi olduğumuzdan eşli go bizim için en uygun olanı idi. Çinli pro Seo Jin ile Kew eş olurken, Çinli insei Wang Zhou ile de ben eş olduk. Bir süre sonra oyunu yarıda bırakıp, oyun esnasında iş birliğine dair hissettiklerimizden bahsettik.
Sonraki iki aktivite go ile alakasız aktiviteler idi. İlkinde, hocanın hazırlayıp getirdiği değişik renklerdeki kağıtlarla “kağıt çevirmece” oyununu oynadık. Bir önceki aktivitedeki takımlarla oynadığımız oyunda, hoca renkleri iki takıma paylaştırdı. Sonra tüm kağıtları açık olarak masaya serdi. 1 dakika sonunda kendi renklerinden açık olan kağıt sayısı daha fazla olan takım kazanacaktı. Onlarca kez kağıtları kapatıp açtığımız, kaotik geçen bir dakikanın sonunda açık ara farkla kazanmış olduk (: Sonraki aktivite ise “bizim adamız” adlı oyundu. Yine aynı takımlarla oynadığımız oyunda, gazete sayfası üzerinde iki kişi (ekipler daha kalabalık oluyormuş normalde, öyle daha zevkli olurdu hâliyle) 5 saniye boyunca dengede kalmaya çalışıyorduk. Bir taraf başaramayana kadar, gazeteyi her seferinde ikiye katlayarak devam ediliyordu. Biz bu oyunu da kazanınca, ödül olarak, hocanın yeni çıkan çocuk go kitaplarından (resimli hikâye-masal kitabı) birer tane kazanmış olduk (:
Son aktivite ise, iş birliği ile resim yapma idi. Bu zamana kadar işlediğimiz erdemlerden biri üzerine, go ile alakalı bir resim yapacaktık. Hangi erdem üzerine, nasıl bir şey çizeceğimize dair takım içinde karar verip, resmi de yine iki kişi beraber yapacaktık, belli bölgeleri paylaşarak. Wang Zhou ile ben, rakibi tuvaletteyken hamlesini yapan oyuncunun, rakibi tuvaletten gelince oynadığı hamleyi gösterdiği bir şey çizdik (:
