Ewha Kadın Üniversitesi Go Topluluğu

ewha_01Geçtiğimiz haftalarda Kyung Hee University English Magazine’de yayınlanan röportajda ismi geçtikten sonra Ewha Kadın Üniversitesi‘ndeki Go Topluluğu’nu ziyaret etmeye karar verdim. Daha öncesinde kendimce Seoul’de, özellikle kampüs etrafındaki go mekanlarının hepsini gezmeye karar vermiştim. Şimdi düşününce garip geliyor fakat üniversite topluluklarını bu mekanların dışında tutuyordum ve daha çok yerel mekanlara ve özellikle kiwon’lara ve go okullarına ağırlık vermiştim bu zamana kadar. Üniversite topluluklarının Türkiye’dekinden çok farklı olmayacağını düşünüyordum nedense. Bu röportaj vesilesiyle Ewha Go Topluluğu’nu ziyaret ettikten sonra anladım ki yanılmışım :)

Benimle röportaj yapan Ji-soo’dan topluluğun iletişim bilgilerini aldıktan sonra topluluk başkanı ile iletişime geçip toplantılarına katılıp katılamayacağımı sordum ve o da katılmamın sorun olmayacağını söyleyip toplantı zamanlarını ve adres bilgilerini verdi. Fakat gelmemi istediği saat normal toplantı saatinden bir saat önceydi ve bana başta biraz garip gelmişti açıkçası.

Topluluk odasına gittiğimde sadece birkaç kişi vardı ve onlar da go ile pek ilgilenmiyorlardı. Topluluk başkanı henüz gelmemişti ve odadaki diğer üyeler de pek İngilizce konuşmuyorlardı. Biraz İngilizce biraz korece iletişim kurmaya çalışırken başkan geldi. Kısa bir muhabbetin ardından oynamak isteyen var mı diye sordum o da bana doğal olarak seviyemi sordu. Tygem 5d diyince -KGS seviyesi ya da Avrupa seviyesi burada pek bir şey ifade etmiyor haliyle- odadaki herkes şaşırdı. Meğer hepsi yeni başlayan oyuncularmış :)

Elime bir ölüm-yaşam kitabı tutuşturup kimisi Korece kimisi İngilizce “öğret bana” dediler. :) Ben de kitabı açıp problemleri tahtaya dizmeye başladım ve bir taraftan da verdikleri cevapları tartışıyoruz vs. Bu şekilde yarım saatten biraz daha fazla zaman geçmişti ki birden kapı açıldı ve 4 tane insan belirdi. Tam “bir tanesi tanıdık geliyor ama” diye düşünüyordum ki topluluk başkanı açıklama yaptı sağolsun. Gelenler topluluğun eğitmenleri ve aralarından bir tanesi profesyonel oyuncu(Kim Min-ho 1p), diğerleri ise yunguseng imiş. Bana tanıdık gelen de tabii ki profesyonel oyuncuymuş. Sanıyorum ki 2013 Samsung Kupası’nda görmüştüm kendisini :)

Ben daha şaşkınlığımı üzerimden atamadan herkes bir anda ayaklandı, masaların yerleri değişti, ders düzeni alındı vs. Ben de kenara çekildim olanları izliyordum. Bir anda odada atıl kaldım :) Odadakiler ya yeni başlayan oyuncular ya da profesyonel seviyesinde oyuncular olduğu için yapacak bir şey bulamayıp kenardan profesyonellerin oyunu nasıl anlattığını izleyeyim bari dedim kendi kendime.

Önceden Not: Yazının buradan sonrası go oyununu bilenlere hitap ediyor olabilir. Bilmeyenleri şöyle alalım.

Bir Profesyonel Oyuncudan Hızlandırımış Go Dersi 

Alan : Kim Min-ho,öncelikle bizdeki alan kavramını kısaca tahta üzerinde anlattı. Koreliler bizim alan dediğimiz şeye “ev(집)” diyorlar. Dediğim gibi kısaca ortada, kenarda ve köşede alan denilen kavramı örnekleriyle gösterdi ve sanıyorum toplamda 2 dakika bile harcamadı.

Nefes ve Atari: Önce tek taş üzerinden nefes kavramını anlatıp sonrasında o taşın nasıl öleceğini atari kavraıyla birlikte anlattı. Sonrasında sorduğu ilk soru ise “kaçmak istiyorsan ne yapmalısın?” oldu ve tahmin edebileceğiniz uzama hamlesini gösterdi.

Merdiven: Atariden sonra hemen “merdiven” kavramını gösteriyor olmasına ben biraz şaşırdım açıkçası. Şaşırmak değil belki ama bizim Türkiye’de alışık olduğumuz sıralama değil en azından. Merdiven kavramını anlatırken Hikaru’dan bildiğimiz üzere hiçbir şey anlatmadan önce merdivendeki bir taşı kaçmalarını istedi öğrencilerden ve tahtanın sonuna kadar devam ettirdi. Sonrasında ise buna merdiven dendiğini anlatıp “merdiven kırıcı”nın ne olduğunu gösterdi.

Kafes: Merdiven’den sonra kafes anlatımı bizim de alışık olduğumuz bir sıralama sanıyorum. Tahtada merdiven pozisyonu oluşturduktan sonra bir de merdiven kırıcı koydu tahtanın diğer tarafına. Önce merdivenin çalışmadığını gösterdikten sonra sırasıyla tek taş, iki taş ve 3 taş için örnekleri gösterip kafes kavramını bitirdi.

Zor Atari Örnekleri: Biz bu kısmı genellikle atari kavramını anlattıktan hemen sonra yapıyoruz fakat  Kim Min-ho öyle yapmadı. 2-3-4 taşlık, görmesi kıyasla zor atarileri birer örnekler anlatıp geçti.

Yalancı Göz: Çift gözü ve ölüm yaşamı anlatmadan önce yalancı gözü anlatıyor olması yine bizim alışık olmadığımız bir şey sanıyorum fakat yalancı gözü anlatırken “göz” kavramının kendisini değil de alan kavramını kullandı. Özetle “bu taşlar ataride olduğu için ve bu atariyi kapatacağımız için burası alan olarak sayılmıyor” dedi aslında.

Çift Göz: Biz genellikle önce atari ve temel kavramları anlatıp atari go ile bu kavramları pekiştirdikten sonra anlatıyoruz fakat Kim Min-ho öyle yapmadı tahmin edeceğiniz üzere. Derste bu aşamaya kadar kendinin hızlı hızlı anlattıkları dışında bir soru sormadı ya da kavramlara alışmak için atarigo oynatmadı. Hatta atari go hiç oynatmadı. :)

Özetle önce tahtada Çİft Göz’ün ne olduğunu anlattıktan sonra ölüm-yaşam’dan bahsetti. Sonrasında köşede, kenarda ve ortada çift göz kavramlarını gösterip, köşede daha az taşla aynı işi yapabildiğimizden bahsedip temel ölüm-yaşam şekillerini tahtada örneklerle açıkladı.

Hamle İsimleri: Bu kısım yine bizim alışık olmadığımız bir kısım. Biz genellikle yeni başlayan oyunculara hamle isimlerini göstermiyoruz ki bence çok da gerek yok fakat bizden farklı olarak Kore’de oyunun ilk anlatımı bittikten sonra oyuncuları kitaplara yönlendiriyorlar ve büyük ihtimalle orada hamle isimleri sıkça kullanıldığı için sonradan düşününce mantıklı geldi. Bu aşamada  Kim Min-ho sırasıyla tek taştan uzama hamlelerini isimleriyle birlikte kısaca gösterip geçti.

Ko: Son olarak ko kavramını anlattı  Kim Min-ho. Tahtanın değişik yerlerinde çeşitli örneklerle ko’yu anlattıktan sonra dersin anlatım kısmını bitirdi.

Buraya kadar olan kısım sanıyorum 15 dakika civarında sürdü. Sonrasında ise topluluk odasında hali hazırda bulunan kitaplardan birini alıp bol bol soru çözdürdü öğrencilere. Genel izlenim olarak ise bence Koreliler go anlatımı konusunda bize göre biraz daha acımasızlar. Daha önce Lee Sedol Akademisi’nde 조국환(KukHwan Cho) da röportaj esasında lafını etmişti. Go oyunu Koreliler için oldukça ciddi ve öğrencilere pek de acımıyorlar. Bu anlamda çok katı bir sistemleri var sanıyorum. Biz go oyununu daha fazla insan oynasın, sevsin, ilgilensin istediğimiz için sıkıcı gelebilecek, ya da yeni başlayan oyuncuya “aman bu zormuş boşver” dedirtebilecek durumları olabildiğince engellemeye çalışıyoruz/çalışıyorduk. Dediğim gibi Koreliler hiç acımıyorlar! :)

Son olarak bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde topluluk başkanı ile tekrar haberleşip topluluk hakkında da bir kaç soru sordum. 20 civarında üyeleri varmış. Profesyonel oyuncuların masraflarını KBA karşılıyormuş ve kendileri profesyonel oyunculara ödeme yapmıyormuş. Bir senede bir büyük bir turnuva organize ediyorlarmış ve bu turnuva için de KBA’dan maddi destek alıyorlarmış. Ben gittiğimde yanımda fotoğraf makinesi olmadığı için fotoğraf çekmedim fakat topluluk başkanından istediğim fotoğrafların bir kısmını aşağıda bulabilirsiniz.

Yorumlar

Yorumlar