Busan gezisi ve Fireworks Festivali

Geçtiğimiz hafta, Kore’ye geldiğimizden beri gitmeyi isteyip bir türlü gidemediğimiz Busan’a sonunda gidebildik. Daha önceki günlerde gitmeye fırsat bulamadığım Seoul International Fireworks Festival‘in bir benzeri Busan’da düzenleniyordu ve bu sefer kaçırmak istemedim. Myongji Universitesi’nde sınav haftası olduğu için benimle gelmeye kimseyi ikna edemedim fakat Busan’da Hüsrev ve arkadaşlarıyla buluşacağım için kafam rahattı :)

Seoul’dan Busan’a benim bildiğim kadarıyla iki farklı tren seçeneği var. Bir tanesi Kore’nin yüksek hızlı treni KTX (Son jenerasyon KTX trenleri saatte 421 km/s hızla dünyada 4. sıradaymış), diğeri de sanıyorum bizdeki yavaş trenlere karşılık gelen Mugunghwa treni. Ben yaklaşık bir hafta öncesinden gidiş KTX(yaklaşık 50 dolar), dönüş Mugunghwa treni(yaklaşık 25 dolar) olacak şekilde biletlerimi almıştım. Cumartesi sabahı biraz uyuyakalıp treni kaçırayazsam da yakalamayı başardım. Yaklaşık 2 saat 45 dakikalık bir yolculuktan sonra yaklaşık olarak Hüsrevlerle aynı saatde 11.00 gibi Busan’daydık.

Festival programı saat 14.00’ten sonra başlıyordu ve o saate kadar 3 saat gibi bir süremiz vardı. Hüsrev’in Keimyung Üniversitesi’nden arkadaşları rehberlik görevini üstlenmiş, herkesin fikirlerini alıyorlardı. İhtimaller arasında Haeundae Sahili ve bir de kültür köyü vardı fakat yaklaşık 15 kişilik bir grupla hareket etmeye ve karar vermeye çalışmak faydasızdı. Bir süre sonra “Tamam o zaman herkes dağılsın yemek yesin bir saat sonra burda buluşalım” diyebildik ve kıyasla daha ufak gruplar halinde dağıldık. Saat 2 gibi havai fişek gösterisinin yapılacağı Gwangalli Sahili‘ne geldiğimizde geçen 3 saatte yemek yiyebilmek dışında hiçbir şey yapamamıştık.

busan_004Hüsrev’in bir grup arkadaşı daha önceden gelip sahilde yer tutmuştu fakat ilk başta bize yer tutuyor olmak falan çok saçma gelmişti. Sonradan zaman ilerledikçe hem akın akın gelen insanları gördük hem de muhabbet esnasında bir kaç defa festivale 1 milyona yakın insanın katılacağını duyunca yer tutan arkadaşlara hak vermeye başladık. Yaklaşık 4-5 saat kadar okyanusa karşı oturup muhabbet ettik bira ve soju eşliğinde. Akşam olduğunda ortam iyice kalabalıklaşmaya, tuvalete gitmek bile sıkıntı olmaya başladı. Tuvalete gitmek artık akrobasiye dönüşmek üzereyken, ayakkabıları çıkarıp insanların serdiği matların üzerine basa basa diğer tarafa geçip orda ayakkabıları tekrar giymekte bulduk çareyi :)

busan_009Ana etkinlik saat 9 gibi başladı ve yaklaşık bir saat sürdü. Okyanus üzerinde ve özellikle Gwangan Köprüsü üzerinde havai fişek gösterisi izlemek güzel bir deneyim oldu. Koreliler bu şov işlerinde tecrübeliler sanıyorum ve gerçekten iyi iş çıkarıyorlar. Yazının sonundaki galeri de fotoğrafları bulabilirsiniz. Hemen aşağıda da youtube’da bulabildiğim en kaliteli çekim var.

Fireworks etkinliği bittikten sonra yaklaşık 1 saat içinde sahil neredeyse boşaldı. Etkinliği izlemeye gelen Korelilerin büyük çoğunluğu evlerine döndü ve bizim gibi kalanlar ise geceyi hemen bitirmek istemeyenlerdi sanıyorum. Bir süre daha sahilde oturup, bir şeyler içip muhabbet ettikten sonra Thursday Party adında sonradan Kore’nin bir çok yerinde şubesi olduğunu öğrendiğim bir bara gittik. Gecenin sonunda uyumak üzere jimjilbang’a doğru yol aldığımızsa saat sabah 6 civarıydı sanıyorum.

Sabah 11.00 gibi uyandığımızda bir süre etrafta dolandıktan sonra bir önceki gün niyetlenip de gidemediğimiz Haeundae sahiline gittik. Metrodan indikten sonra etrafta dolaşırken gördüğümüz Hint restoranında yemek yedik. Uzun zamandan beri yediğim en lezzetli yemekler arasında yer alabilir restoranda yediklerimiz.

busan_051Yemekten sonra Irina’nın (Hüsrev’in okuldan arkadaşı) rehberliğinde sahilin sonundaki “kayalık” tarafa gittik. Ben başta sahiden bizim bildiğimiz anlamda kayalık olacak, azıcık dolaşırız geliriz diye düşünüyordum fakat olay sandığımdan biraz daha farklıymış. Sahilin sonundan başlayan ve yukarıdaki asya-pasifik busan_071ekonomik işbirliği(APEC) 2005 toplantısı için yapılan yapıya ve yakınlarındaki bir deniz fenerine kadar giden, kayalıklar üzerinde bir yol varmış. Busan belediyesi(gerçekten böyle bir şey var mı bilmiyorum) iyi çalışmış. APEC için yapılan bina çok ilgimizi çekmese de deniz fenerine kadar olan yol ve deniz feneri oldukça güzeldi. Fenerin duvarına yazılan çoğunluğu korece olan bir sürü yazının arasında “Memleket Hasreti”ne rastlamak da ilginçti bu arada :)

Ufak çaplı geziden sonra tekrar sahile döndük ve tren saatine kadar sahilde muhabbet edip zaman zaman da uyukladık. Hüsrevle benim dönüş saatlerimiz farklıydı. Ben hem KTX’e o kadar para vermemek için hem de Mugunghwa trenini de denemiş olmak için sabah seoul’da olacak şekilde bilet almıştım. Hüsrev ise akşam üstü Daegu’da olacak şekilde bilet almıştı. Hüsrevleri tren garından yolcu ettikten sonra yaklaşık 4-5 saat kadar gardaki kafelerde ve garın etrafında kah korece ödevlerini yaparak, kah freelance işler için çalışarak geçirdim.

Sanıyorum bu gezi Busan için pek yeterli olmadı. İlerleyen zamanlarda tekrar gideriz gibi geliyor bana. Özellikle köyleri ve deniz kenarında kayalıklar üzerindeki Yonggung Tapınağı için. Ben bir de baharda Seoul-Busan arasını bisikletle gitmek istiyorum ama bisiklet macerası başka bir yazının konusu olsun.

Yorumlar

Yorumlar