Kew rövanş tutkusunu dizginleyemeyince ikinci oyun gecikmedi (: Sene boyunca –hatta 3 sene boyunca- çokça oynayacağımızı fark edince, daha önce bulduğumuz go takımını almaya karar verdik. Mağazaya girdiğimizde birden fazla tahta ve taş çeşidi olduğunu gördük. Tahtaların hepsi katlanır, taşların da hepsi cam idi. Tahtaların fiyatı kalınlığına göre, taşlarınki de büyüklüğüne göre değişiyordu. Taşıması kolay olsun diye en ince tahtayı, taşlardan da küçük olanı fazla küçük kalıyor diye büyük olanını aldık.
Katlanır tahta & cam taş seti
Tahtaya 7.200 won, taşlara ise 13.000 won verdik (1.000 won=2,13 lira civarı). Geçen sene KBA’yı (Korea Baduk Association) ziyaret ettiğimizde, oradaki mağazada cam taşlar 30.000 won civarında idi. Arada kalite farklı olabilir tabii. Takımı sırt çantasına yükledikten sonra öğle yemeği için güzelce bir restorana girdik. Yemek esnasında, Kew Malezya’daki go yaşantısından bahsetti. Bir arkadaşıyla beraber go akademisi kurduklarını ve az kazansa da geçimini go üzerinden sağladığını belirtti. Haftada 20 saat civarı çalışıyormuş; hafta içi genellikle anaokullarına, ilkokullara gidip ders veriyormuş, hafta sonları da akademiye gelenlerle ilgileniyorlarmış.
Kew ile ikinci oyun
Yemeği bitirince yeni takımımızı heyecanla masaya çıkarıp nigiri yaptık. Ben yine beyaz taşları aldım. İlk josekiyi bilemeyip hata yapınca geriye düştüm oyun başında. Onun da köşeye girdikten sonra hata yaptığını, fakat benim de hataya hatayla karşılık verdiğimi fark ettik oyundan sonra (: D17 yerine F15 yapsam içerde yaşayamıyormuş. 15 puan kadar geride olduğumu fark edince terk ettim. G13’ten sonra oyun neredeyse bitmişti zaten. Kew de rövanşı almış oldu böylece (:
Kampüse dönerken acaba okulda go kulübü var mıdır, yoksa kampüs etrafında bir akademi bulabilir miyiz diye konuşurken, Myongji’de Baduk Studies doktorasını tamamlayan Daniela’ya sormaya karar verdik. Daniela da bölümden Kore’li birilerine sorduğunu ve cevap beklediğini söyledi.
[glift sgf=”https://tasliyol.com/wp-content/uploads/2014/09/Game-2.sgf”]
